Diş çürüğü hatalı beslenme ve ağız temizliğinin yeterli yapılmaması sonucu oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Bulaşıcı olmasının nedeni ise başta streptococcus mutans olmak üzere çürük oluşmasından sorum çeşitli bakteri ve mantarların ağız yolu ile ilk olarak annenin ağzından bebeğin ağzına geçişiyle olur. Bu bakteri ve mantarlar yaşamak ve nesillerini sürdürmek üzere beslenmek zorundadır. Besin maddeleri ise temel olarak karbonhidratlardır.
Karbonhidratlar sadece biz insanların enerji kaynağı değil aynı zamanda diş çürüğüne neden olan mikroorganizmaların da besin kaynağıdır. Çünkü diş çürüğüne neden olan bu mikroorganizmalar karbonhidratlar ile beslenerek asit oluştururlar ve bu asitler de dişlerin çürümesine neden olur.
Diş çürümesine neden olan bu karbonhidratları tanırsak ve bunları çocuklarımızın ne zaman tüketmeleri gerektiğini öğrenirsek, diş çürüğü oluşumunun büyük oranda önüne geçmiş oluruz. Diş çürüğüne neden olan karbonhidratlar temel olarak basit ve kompleks şekerler olarak ikiye ayrılır. Basit şekerler beyaz ve kahverengi şekerde bulunan ve çay şekeri olarak ta bilinen sükroz, meyvelerde bulunan ve meyve şekeri adını da alan fruktoz, balda bulunan früktoz ve glukoz, sütte bulunan ve süt şekeri de denilen laktozdur. Bu maddelerin bulunduğu tüm gıdalar gerek evde yapılmış olsun gerekse marketten alınmış olsun basit şekerleri içerir. Kompleks şekerler ise patates, pirinç, ekmek, buğday gevreği, kuru üzüm, tahıllı yiyecekler gibi besinlerde bulunan nişastadır. Bu her iki şeker de değişik oranlarda çürük oluşumuna neden olur. Basit şekerler çürük yapan mikroorganizmalar tarafından daha çabuk metabolize edilip asit oluşumuna neden olurken, nişasta dişe yapışarak daha uzun süre dişte kaldığı için mikroorganizmalara daha uzun süre asit üretme fırsatı verir.
Bu şekerler içerinde sükroz en çok diş çürüğüne neden olurken ikinci sırada glukoz ve furuktoz en az diş çürüğüne ise laktoz sebep olur.
Gerek anne sütünde gerek ise inek sütünde laktoz dışında bulunan protein, kalsiyum ve fosfat ağızdaki asitleri nötralize ettiğinden süt laktoz içermesine rağmen DİŞ DOSTUDUR.
Bazı besinler gerek içerdikleri bazı maddeler ve gerekse fiziksel yapıları gereği çürük oluşumunu engellerler. Örneğin kakao içerisinde bulunan tanin, peynirdeki kazein peptidleri, tahıllardaki fitatlar, yer fıstığında bulunan bir tür protein, sütteki protein, kalsiyum ve fosfor gibi. Bu maddeler mikroorganizmaların ortaya çıkardığı asidi nötralize ederek çürük oluşumunu engellerler. Yani çocuğun çikolata istediği durumlarda kakao oranı yüksek bitter çikolata verilmesi, bal ve reçelle yapılan kahvaltı sonrası peynir yedirilmesi, atıştırmalık olarak fındık fıstık gibi çerezler verilmesi ve içtiği süte ekstra şeker ilave edilmemesi çocuklarda oluşabilecek diş çürüğünü azaltmada stratejik taktikler olabilir.
Bununla beraber et, yumurta, peynir, balık, baklagiller gibi kaliteli proteinler içeren besinler çürük riskini azaltır.
Havuç ve kereviz gibi çiğ sebze ve meyveler ise şeker içermesine rağmen lifli ve sert olmaları dolayısıyla dişleri temizlerken tükürük oluşumunu uyararak çürük oluşumunu engelleyerek çürük oluşumunu engellerler.
Şekersiz sakızlar dişleri mekanik olarak temizledikleri ve tükürük oluşumunu engelledikleri için çürüğe karşı özellikle karbonhidratlı beslenme sonrası önerilir. Ancak bunların tadının olmaması bu sakızların çocuklar tarafından kabul edilmemesine neden olur.
Piyasada bulunan ve içeriğinde bir tür şeker değişkeni olan ksilitol olan sakızlar ise hem çocukların hoşuna gitmesi nedeniyle hem de bu şeker değişkeninin mikroorganizmalar tarafından metabolize edilip asit oluşturmaya izin vermemesi nedeniyle çocuklar için uygun alternatiflerdir. Bu şeker değişkeni nuş ağacı, böğürtlen, çilek, yeşil salata, karnabahar, erik, fıstık, muz ve mantarda doğal olarak bulunup aynı zamanda ağızdaki mikroorganizma sayısını da azalttığı birçok bilimsel çalışma ile ispatlanmıştır.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (DSÖ), diş çürüklerinin önlenmesinde basit şekerlerin miktar ve kullanım sıklığının azaltılmasının altını çizerek, yiyeceklerin doğal yapısında bulunan şeker dışında üretim aşamasında ekstra şeker eklenmemesinin bu kronik hastalığın çocuklarda oluşmamasında büyük öneme sahip olduğunu belirtmektedir.
Her türlü soru ve muayene için ekibimizle yanınızdayız.
Prof. Dr. Ayça Tuba Ulusoy
Çocuk Diş Hekimi Uzmanı
Yummy Teeth Çocuk & Genç
Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği
Atakum/Samsun