Blog

Anne sütü diş çürüklerine neden olur mu?

Anne sütü diş çürüklerine neden olur mu?

Süt dişlenme döneminde özellikle ön bölge dişlerde görülen çürüklere Erken Çocukluk Çağı Çürükleri denir. Bu durumun oluşmasında birçok faktör rol oynamaktadır. Bunların başında bebeğe anne ya da bakıcı tarafından bulaştırılan çürük yapıcı mikroorganizmalardır. Anne ya da bakıcının ağız temizliği ne kadar uygun şekilde yapılıyor, ağızlarında çürük ve diş eti hastalıkları bulunmuyorsa bebeğe bu mikroorganizmaların bulaşma riski azalır. Bu mikroorganizmalar tükürük yoluyla geçtiğinden bebeğin dudaktan öpülmesi, ortak kaşık kullanılması gibi davranışlar mutlaka engellenmelidir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) annelerin bebeklerini ilk altı ay sadece anne sütüyle, 6 ay- 2 sene arası ise anne sütü ve ek gıda ile birlikte beslemeleri gerektiğini söylemektedir. Çünkü anne sütünün çocuğun fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerine oldukça büyük faydaları vardır. Uzun yıllar anne sütü içerdiği süt şekeri (Laktoz) nedeniyle diş çürüğüne neden olduğu bu nedenle de anne sütünün 12 aya kadar kullanılmasının doğru olduğuna inanılmış ama daha sonra yapılan bilimsel çalışmalar bu Erken Çocukluk Çağı Çürüklerinin oluşumunda anne sütündense gece uyurken verilen biberonun daha etkili olduğunu ortaya koymuştur. Ağız sağlığı açısından bakacak olursak anne sütü alan çocuklarda genel sağlığa ek olarak diş ve çene yapılarında bozukluk görülme riski de biberon kullanan çocuklara göre oldukça düşük bulunmuştur.

 

 

Erken Çocukluk Çağı Çürüklerinin oluşumundaki diğer önemli etken

Erken Çocukluk Çağı Çürüklerinin oluşumundaki bir diğer etken ise çocuğa sık aralıklarla karbohidrat verilmesidir. Bu fermente olabilen karbohidratlar ağızda bulunan çürük yapıcı bakterilerin sayısının daha çok artmasına ve daha fazla diş çürüğü oluşmasına neden olmaktadır. Özellikle biberon içerisine konulan süte bal ve pekmez gibi tatlandırıcıların konulması, ek gıdanın fermente olabilen karbohidratlar içermesi çürük oluşumunu hızlandırır. Ailelerin düştüğü diğer bir tuzak ise evde hazırladıkları ve karbohidrat içeren gıdaların sağlıklı olduğunu düşünmeleridir. Kek, puaça, kurabiye gibi gıdalar nerede yapılırsa yapılsın çürük oluşumuna neden olur. Üstelik bu gıdaların içerisine doğal diye konulan bal ve pekmez bu gıdaların çürük yapma potansiyelini de arttırır.

Erken Çocukluk Çağı Çürüklerinin oluşumundaki diğer önemli etken ise, düzenli ve doğru ağız temizliğinin yapılmamasıdır. Dişlerin temizliği ilk dişlerin sürdüğü bebeğin yaklaşık 6 -7 aylıkken başlamalıdır. Bu temizlik parmak fırça ya da yeni doğan fırçası ile yapılabileceği gibi eczaneden temin edilebilecek steril gazlı bezin su ile ıslatılarak diş yüzeylerinin temizlenmesi ile de yapılabilir. Bu dönemde yani bebeğin ilk dişinin sürdüğü dönemde mutlaka çocuk diş hekimi uzmanına bebek götürülmelidir. Bu randevuda uzman hekim aileden bebeğin bakımı ile ilgili ayrıntılı bilgi alır ve bu bilgilere dayanarak çürük oluşmaması için gerekli o bebeğe özgü tedbirleri alır. Aileye diş temizliğinde fırça ile birlikte nasıl bir macun kullanması gerektiğini söyler.

Bu ana nedenlerin yanında çocuğun tükürüğünün yapısı, savunma sistemi ve diş sert dokularında bozukluk olup olmaması gibi nedenler de bu çürüklerin olmasına zemin hazırlar. Ama Erken Çocukluk Çağı Çürüklerinin en temel nedenleri gece biberon ile bebeğin uyuması, anneden çürük yapıcı mikroorganizmaların geçmesi ve ağız temizliğinin doğru ve düzenli bir şekilde yapılmamasıdır.

Çocuk diş hekimi uzmanı Erken Çocukluk Çağı Çürüklerinin varlığında aileye en doğru ve kolay çözüm yollarını önerir. Burada tedavi planının mutlaka o çocuğa özgü olmasına dikkat etmek gerekir. Bu durumda çocuğun yaşı ve genel durumu da hesaba katılarak bu çürüklerin ilerlemesini durduran tedavilerin uygulanması bazen tüm çürük dişlerin tedavi edilmesinden daha doğru bir tedavi kararı olabilir.

Erken Çocukluk Çağı Çürüklerini önleme ve tedavisi için mutlaka uzman bir çocuk diş hekimine danışmanız sizin ve çocuğunuzun yaşam konforunu arttıracağını unutmayın.

Her türlü soru ve muayene için ekibimizle yanınızdayız.

Prof. Dr. Ayça Tuba Ulusoy

Yummy Teeth Çocuk & Genç

Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği

- Son Yazılar -

Spor yaralanmalarına karşı ağız koruyucular

Spor yaralanmalarına karşı ağız koruyucular

Bu yazımızda, ülkemizde ve tüm dünyada spora verilen önemin gittikçe artması ile çocukların sportif faaliyetlere katılımı gün geçtikçe artış göstermesi, ağız koruyucusu kullanımının önemine değineceğiz.

Bu spor dalları içerisinde özellikle rakiple temas hali olan boks, tek-vando, jui-jitsu, kickboks  gibi uzak doğu sporları ve buz hokeyi, binicilik, bisiklet  gibi bireysel yapılan sporlar olabildiği gibi basketbol, futbol, voleybol, hentbol gibi takım sporlarında ağız ve diş bölgesinde yaralanmalar sıklıkla görülmektedir.  Bu sporları yaparken çocukların düşme ya da çarpışmaları sonucu sadece dişlerinde değil çene kemikleri ve dişetlerinde de yaralanmalar görülmektedir.  Spor kazaları sonucu kafa ve yüz bölgesinde meydana gelen yaralanmalar oldukça yaygındır. Hatta yapılan çalışmalar çocuklarda ve yetişkinlerde spor yaralanmalarının tüm yaralanmaların yaklaşık dörtte birini meydana getirdiğini göstermektedir. Oluşan bu yaralanmalar sonucu özellikle üst çene ön bölge dişlerinin kırılması, yerinden çıkması, çene kırıkları ve dişeti yırtılmaları sıklıkla görülmektedir. Çocuklarda meydana gelen bu yaralanmalar sadece tıbbi olarak değil aynı zamanda da hem çocukta hem de ailelerinde ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir. Hatta aile ve çocuğun spora karşı bakış açısını değiştirerek onları spor faaliyetlerinden uzaklaştırabilir.

Yaralanma Sonuçları

Yapılan spora bağlı olarak görülen bu yaralanmalar özellikle üstçenenin daha önde konumlandığı çocuklarda daha şiddetli sonuçlar doğurabilmektedir.

Bu travmatik yaralanmalar sonrası yapılacak tedavinin hiç vakit kaybetmeden özellikle çene travmaları konusunda bilgili uzman bir çocuk diş hekimi tarafından yapılması oluşan hasarın uygun şekilde onarılması açısından çok önemlidir. Bu konu hakkında daha geniş bilgiyi yazılarım içerisinde bulabilirsiniz.

Spor aktiviteleri sırasında çene ve yüz bölgesinde oluşabilecek darbelerin şiddetini azaltmak bu yaralanmaların doğurabileceği olumsuz sonuçları azaltmak açısından oldukça önemlidir. Bu amaçla dişleri, çene kemiğini, dudak, dil ve ağız içerisindeki yumuşak dokuları korumak amacıyla “ağız koruyucusu” ya da mouthguard denilen esnek ağız içi apareyleri kullanılmalıdır. Bu ağız koruyucularının kullanımının spor aktivitesi sırasında ağız ve çene bölgesindeki kırık ve yaralanmalarının görülme sıklığını ciddi oranda azalttığı görülmektedir.

Ağız koruyucularının faydaları

Ağız koruyucuları aynı zamanda çene eklemine gelen darbenin şiddetini de azaltarak kafa içi basıncı ve kemiklerde meydana gelebilecek kırıkları da azaltmaktadır. Günümüzde, spor eğitmenlerinin, ailelerin ve sporcuların ağız koruyucular konusunda bilinçli olması ve bu bilincin yaygınlaşması oldukça önemlidir.

Yapılacak ağız koruyucular standart olarak hazır alınan ve uzman bir çocuk diş hekimi tarafından çocuğa özgü olarak hazırlananlar olmak üzere ikiye ayrılır. Hazır olarak satılan ağız koruyucuları bireyin doğal diş ve çene dokularına tam olarak uyumlu olmadığından koruyuculukları bireye özgü yapılanlar kadar koruyucu olamayabilir. Üstelik bu ağız koruyucularının materyalleri uygun şekilde ağız içi dokulara uygun olmadığından ağız içerisinde tahrişe neden olabilir. Bu durum ağız koruyucuların çocuk tarafından kullanımını güçleştirdiğinden takılmamalarına da neden olur.

Çocuğun ağız içi dokularını, çene yapısını ve yaptığı sporun cinsinin hep birlikte değerlendirilmesi yapılacak ağız koruyucunun tipine karar vermek açısından oldukça önemlidir. Yapılacak spor sırasında darbenin sıklıkla nereden gelebileceği ve çene – yüz bölgesinde hangi dokuların bu darbelerden en çok korunması gerekeceği uzman bir çocuk diş hekimi tarafından değerlendirilir ve buna uygun olarak ağız koruyucusu yapılır. Ağız koruyucusu kullanımı sırasında çocuğun ağzında meydana gelen rahatsızlıklar ise kontrol randevularında uzman çocuk diş hekimi tarafından düzeltilir. Böylece çocuğun bu ağız koruyucusunu konforlu bir şekilde kullanması sağlanarak, çocuğun kendi ağız koruyucusunu kullanmasının devamlılığı sağlanmış olur.

Ağız koruyucularının özellikle spor antrenörleri tarafından özendirilmesi çocuklarda spora bağlı oluşabilecek yaralanmaların önüne geçilmesi açısından da önemlidir.

Her türlü soru ve muayene için ekibimizle yanınızdayız.

Prof. Dr. Ayça Tuba Ulusoy

Yummy Teeth Çocuk & Genç

Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği

Devamı..

Çocuklarda çene eklemi problemleri nelerdir?

Çocuklarda çene eklemi problemleri

Halk dilinde çene kemiği olarak bilinen dış kulağın önünde bulunan, alt çeneyi üst çeneye yani kafa kaidesine bağlayan ve kabaca ağzımızı açıp kapamaya yarayan ekleme temporo mandibuler eklem denir.

Bu eklemde meydana gelen patolojiler sonucu çenenin hareketi sırasında alt ve üst çene arasındaki uyum bozulur. Diz ekleminde meydana gelen patolojilerde nasıl ki yürüme ve hareket etme kısıtlı ve ağrılı bir durum sergiliyorsa, çene ekleminde meydana gelen rahatsızlıklar da benzer şekilde geriye dönüşü olmayan problemlere yol açar. Ancak ne yazık ki çene ekleminde meydana gelen hastalıklar küçük yaşlarda hiçbir belirti vermeyebilir. Ancak yaş ilerledikçe özellikle adolesan dönemde çocuklarda şu belirtiler başlayabilir:

  • Ağızı açıp kaparken çene ekleminde gıcırdama sesi ve/veya ağrı
  • Ağız açıklığının azalması
  • Yemek yerken çene ekleminde ağrı
  • Çenenin kilitlenmesi
  • Başta ağrı
  • Kulaklarda çınlama
  • Yüzde ağrı
  • Boyunda ağrı

Belirtileri var mı?

Bu eklemde meydana gelen problemler küçük yaştaki çocuklarda çok fazla belirti vermeyebileceğinden ancak detaylı bir uzman muayenesi sırasında fark edilebilir. Ancak buluğ çağı ile birlikte çocuğun şikayetleri artmaya başlar. Rahatsızlığın sıklığı kız çocuklarında daha çok görülür. Toplumlara göre değişmekle birlikte çocuklarda görülme oranı %90’lara varmaktadır.  Şikayetlerin artması ile birlikte çocuğun ailesi genellikle kulak burun boğaz doktoruna başvurur.

Bu rahatsızlığın nedenleri çok karmaşıktır ve mutlaka ayrıntılı bir muayene sonucu nedenleri ortaya konulabilir. Bu muayene sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri bulguların mutlaka çocuğun yaş dönemi ile ilişkilendirilmesidir.

Çene eklemi patolojileri psikolojik, fiziksel, irsi ve özellikle puberte döneminde hormonal nedenlerle olabilir. Özellikle küçük yaştaki çocukların anksiyete ile baş etme konusunda çok tecrübesizdirler.  Bu nedenle gündüz ya da gece endişe duydukları olaylar nedeni ile dişlerini sıkabilirler. Bu diş sıkma sonucu bu eklemde problemler başlayabilir. Ya da solunum yollarında doğuştan olan bazı problemler bu eklemde rahatsızlıklara neden olabilir. Çocukluk döneminde başlayan romatizma rahatsızlığı gibi sistemik bir rahatsızlık, yanlış yapılmış bir diş dolgusu, dudak yeme gibi kötü alışkanlıklar bu rahatsızlığa neden olabilir. Bunların dışında başka birçok sebepten meydana gelebilecek olan çene eklemi problemlerinin erken teşhisi, ileride geri dönüşü olmayan bu eklem rahatsızlığının tedavisinin erken yaşta yapılması ile çözülebilir.

Tedavi nasıl olur?

Çene eklemi patolojilerinin tedavisinde çocuk diş hekimi nedenleri ortaya koyar. Sonra gerekli tedavinin yapılması için kendi yapacağı çocuğa özgü plakların yanı sıra çocuğu gerekli uzmanlara yönlendirerek rahatsızlığın kökeninin tedavisi için rehberlik yapar.

Bu rahatsızlığın belirtileri ortaya çıkmadan tedavisi hem çocuğun fiziksel gelişiminin sağlıklı olarak sürdürülmesi hem de tedavinin daha kolay olması nedeniyle önemlidir. Üstelik bu rahatsızlık ileri yaşlarda ya da yetişkinlerde yapılan tedavilere göre erken yaşlarda tedaviye daha hızlı cevap verir.

 

 

Tüm hastalıklarda olduğu gibi çene eklemi problemlerinin erken teşhisi de rutin kontrollerde ortaya çıkacağından çocukların kontrol amaçlı muayeneleri en erken yaşta uzman bir diş hekimince yapılmalıdır. Çocukların ilk kontrol muayenelerinin en geç 1 yaşında yapılması gerektiğinin unutulmaması gerekir.

 

Her türlü soru ve muayene için ekibimizle yanınızdayız.

 

Prof. Dr. Ayça Tuba Ulusoy

Çocuk Diş Hekimi Uzmanı

Yummy Teeth Çocuk & Genç

Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği

Atakum/Samsun

Devamı..

Çocuklarda en ucuz diş tedavileri neler olabilir?

Çocuklarda en ucuz diş tedavileri neler olabilir?

Her ne kadar ağız-diş sağlığı denildiğinde sadece diş çürüğü ve diş çürüğüne bağlı rahatsızlıklar akla gelse de çocuklarda ağız bölgesinde meydana gelen tek hastalık çürük değildir. Ağız bölgesi insan vücudunda mikroorganizma çeşitliliği açısından en zengin bölge olmak ile birlikte sağlıklı bir ağızda tüm bu mikroorganizmalar birbiri ile denge içerisinde yaşarlar. Ancak bu dengenin bozulduğu ya da ağıza yerleşik floraya yabancı bir mikroorganizma eklendiğinde hastalıklar oluşur. Hastalık oluşturan bu mikroorganizmaların cinsine göre ise ağızda oluşan hasar değişir.

Bu hasarların tedavisinin ise hem maddi olarak hem de çocuğun tedavi öncesi ve tedavi sırasında yaşadığı stresli durum olarak maliyeti oldukça sıkıntı verici olabilir. Üstelik ne kadar pahalı ve başarılı bir tedavi yapılırsa yapılsın hastalığa neden olan sebepler değişmediği sürece hastalığın tekrar edeceği de unutulmamalıdır.

Aileler genellikle özellikle diş çürüğü tedavi edilmesinden bir süre sonra dolgunun düşmesi şikâyeti ile tekrar çocuk diş doktoruna gelirler. Aslında çoğu kez dolgunun düşmesi olarak tarif edilen bu durum çürüğe neden olan beslenme ve ağız temizliğinin yetersizliği sonucu diş ve dolgu arasından dişin tekrar çürümeye başlamasıdır. Bu durum ise aile için diş hekimi ziyaretinin artmasına dolayısıyla tedavi ücretinin sürekli artmasına neden olmaktadır.

Oysa ki en ucuz tedavi çocuk diş hekimi uzmanına hastalıklar oluşmadan önce gidilip, çocuğa özgü risk faktörlerini öğrenerek yaşam koşullarını düzenleyerek hastalık oluşumunu engellemektir. Aynı zamanda düzenli kontrollerde uzman hekiminizin önereceği gerekli koruyucu tedavilerin yaptırılarak daha sonra oluşacak daha pahalı ve çocuk için zorlu olabilecek tedavilerin yapılmasına gerek kalmaz.

Ancak ailelerde bütün çocukların dişlerinde çürük ya da ortodontik bozukluk olacağı inancı oldukça yaygın olduğundan ancak hastalık belirtileri olduğunda tedavi arayışına girerler. Oysa ki hiçbir hastalığın kader olmadığı ve öncesinde alınacak çok basit tedbirler ile bunların önüne geçilebileceği unutulmamalıdır.

Çürük kader değildir

Erken dönemde fark edilen ortodontik bozuklukların tedavisi hem daha ucuz hem de daha kolaydır. Bazen ortodontik bozukluklar ailesel geçişli iken çoğu kez ise yetişkin yutkunma davranışına geçişin aksaması, solunum yollarında oluşan ve özellikle gece nefes almayı engelleyen bazı problemlerin olması gibi erken teşhisle çok kolay tedavi edilecek nedenlerden köken alabilir. Bu ve bunun gibi birçok problem kontrol randevularında teşhis edilir.

Bunların dışında özellikle temas sporları yapan çocuklar bu sporu yapmaları sırasında takılacak ağız koruyucuları, onların ağız ve dişlerinin bu sporu yaparken yaralanmasının önüne geçecektir. Bu ağız koruyucular özellikle üst çenenin daha önde konumlandığı çocuklarda da yapılarak onların ortodontik tedavi başlayana kadar ağız ve çene bölgesini travmalardan korunmasına yardımcı olabilir.

Özellikle çocuk ve gençlerde belirli dönemlerde yaşanan ve yetişkinler açısından fazla önemsenmeyen endişeleri ve kaygıları sonucu gece ya da gündüz dişlerini sıkmalarına oldukça sık rastlanır. Bu durumun teşhisi ise uzman bir çocuk diş hekimi tarafından rutin muayenelerde kolaylıkla yapılabilir. Bu durumun teşhisinin erken dönemde yapılması özellikle çene ekleminin bu sıkmalar sonucu zarar görerek yetişkin dönemde baş ağrılarının oluşmasına, çene kemiklerinin normale göre daha hızlı erimesine ve ağızın bir süre sonra yeterince açılamamasına neden olması gibi sorunların ortadan kaldırılmasında büyük önemi vardır.

Yukarıda bahsedilen rahatsızlıklar dışında daha birçok rahatsızlık kontrol randevularında teşhis edilerek koruyucu tedbirler ile önlenebilir.

 

Her türlü soru ve muayene için ekibimizle yanınızdayız.

Prof. Dr. Ayça Tuba Ulusoy

Yummy Teeth Çocuk & Genç

Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği

 

Devamı..